Cambridge Sözlüğü, 2018 yılının sözcüğünün, cep telefonundan mahrum kalma ya da cep telefonunu kullanamama fikrinin yarattığı endişe veya kaygı olarak tanımlanan “nomofobi” olduğunu açıkladı. Teknolojinin hayatımıza girmesi çoğu durumda kazanım sağlasa da fiziksel ve psikolojik birçok rahatsızlığı da beraberinde getirmekte. Hayatlarında vazgeçilmez bir parça olarak gördükleri bu cihazdan bir saniye bile ayrılamayan kişiler, iletişim kopukluğu yaşamaktan endişe duymaktadırlar. Asansör, uçak, yükseklik, yılan, fare, yalnızlık, karanlık gibi fobilerin yanına nomofobi de eklendi. 7’den 70’e tüm bireyleri etkileyen bu korku, hem sosyal yaşamdan uzaklaşmaya hem de psikolojik sorunlara davetiye çıkarıyor. İngiltere’de 1200 kişinin katılımı ile yapılan araştırmalar neticesinde özellikle sürekli sms atan kişilerin bu sorunu yaşamaya daha yatkın olduğunu ortaya koyan uzmanlar, bu tür kişileri “başparmak nesli” olarak adlandırmaktadır. Nomofobi yaşayan bireyler, ulaşamama, ulaşılmama, iletişim kopukluğu ve internete girememe korkusu yaşamaktadırlar. Nomofobi yaşayan kişilerde çeşitli belirtiler görülmektedir. Baş dönmesi, ani duygu değişimi, bulantı, kusma, titreme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, heyecanlanma, kalp atışında hızlanma gibi reaksiyonlara maruz kalmaktadırlar. Bu tür kişiler telefonlarını asla kapatamazlar, yanlarından uyurken bile ayıramazlar, yola çıktıklarında ilk bakacakları telefonlarının var olup olmadığıdır. İstatistiklere göre cep telefonu kullanan kişilerin %53’ü nomofobi mağdurudur. Bu oranın en yüksek yüzdesini ise erkekler oluşturmaktadır. Nomofobi hastalarında genellikle diğer fobilere olduğu gibi terapi uygulanmaktadır. Psikoterapinin yanı sıra, nefes alma teknikleri ve kas gevşetme teknikleri gibi yöntemler de ek olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde kişiler kontrolünü sağlamaktadır. Fiziksel ve duygusal tepkilerinde azalma görülmektedir. Uzman kişiler tarafından uygulanan yöntemler sayesinde kişi bu fobiden kurtulabilmektedir.